ŞİNASİ DİKMEN
February 10 at 9:56pm
Güzel bir arabaya binip hız yapmak, yanlız gençlerin zevk aldıkları sonu bilinmez bir heyecan değil. Benim çok sevdiğim arkadaşım benden epeyi yaşlıdır, ama araba hangi süratle giderse gitsin onun için yeterli sürat değildir bu. Gaza basar. Hani derler ya, gaz pedalının üzerine ağır bir kaya koyup uçar yollarda. Geçenlerde yine yaşlanmayan deli gönlü esmiş, köpürmüş, bizim ki, “Ulan hey, savulun, ben geliyorum“ yeniçeri edasıyla 110 km gidilecek yerde… Sınırları aşmış yani.
Aradan fazla zaman geçmeden bir gün evinin zili çalınmış, “buyrun“ demişler, “kimsiniz?“, dışardaki “Sakın merak etmeyin, önemli bir şey yok. Biz Emniyet‘ten geliyoruz. Polis.“ Hangi aile evine polis gelince merak etmez. “Karım evde mi?“ diye insan etrafına bakınır ya da “Kocam nerde?“ der, “Çocuklara bir şey mi olmus? Aman kaza filan yapmış olmasınlar!“ Karı-koca ikisi de telaşlı açmışlar kapıyı. İki genç polis memuru, kibar, bizimkilerin hallerini görünce tekrar teselli etmişler bizimkileri. “Aman“ demişler polisler, “Korkulacak bir durum yok. Küçük bir şey için geldik.“Bizimkiler heyecandan “buyrun“ bile diyememişler. Polislerden birisi, “Verdiğimiz rahatsızlıktan tekrar özür dileriz, ama bu fotoğraftaki erkek siz misiniz?“ Benim sevgili dostum kendini tanımış, “Evet, benim“, polis “Kusura bakmayın ama hız sınırını şu kadar km. üzerinde aştığınız için ehliyetinize el konulacak. Haber vermeye geldik. Bugünden itibaren araba kullanamazsınız, eğer kullanırsanız mahkemeye verilirsiniz, daha cok ceza gelir size.“
Polisler tekrar özür dilemişler ve gitmişler. Bu olay herhalde Almanya‘da olduğu için benim arkadaşım ve eşi, polislere çay ikram etmeyi unutmuşlar. Türkiye‘de böyle bir şey olsa, polisler eve gelip kibarca “Beyefendi, siz trafik kurallarına uymadığınız için ehliyetinize el koymak zorundayız. Ehliyetinizi siz mi getirirsiniz karakola kadar, yoksa biz yarın gelip alabilir miyiz? Ama sizi ikaz etmek zorundayız, eğer bu andan itibaren arabanıza şoför olarak biner kullanırsanız, daha ağır bir ceza verir mahkeme size. Geçmis olsun efendim. Hanımefendi, saygılarımla. İyi günler efendim.“ Deseler yenge onları katiyetle çaysız bırakmaz. Pasta, poğaca, simit, meyva yemeden bırakmaz. Nereli olduklarını, evli-bekar, kaç çocuk, kaynana nasıl, maaş yetiyor mu, bir daha çay alır mısınız, inanın beyler, bu pastayı kendi ellerimle yaptım, yahu bir de eşlerinizi alıp gelin, bizim adresi biliyorsunuz da, telefon numaramızı yazın; 05… Bekleriz ha… demez mi?
Bir polis memuru Almanya‘da yaşayan bir Türk‘e bu güveni veriyor da, Türkiye‘de görevli polis memuru neden hemen kaba kuvvete başvuruyor? Türkiye‘deki polisler kendiliklerine bırakıldıklarında çok kaliteli insanlar. Ama başlarında amirleri olduğunda… Bu amirin de amiri var, onun da amiri var ve hepsinin de bir amiri var.
Ben kendi ülkemde de polisin ben dahil ülkemde yaşayan tüm insanlara aynı davranışları göstermesi için HAYIRR diyorum. Polis ülkemin üniformalı vatandaşıdır. Onun da vatandaşlık hakları vardır, ben onlara saygı duyarım, o da benimkine saygı duymalı. HAYIR demem polisin de benim de demokratik vatandaşlık haklarımızı geliştirmek içindir.
Saygılarımla
Not: Sevgili dostlarım ; gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkürler. İlettiginiz mesajlarin hepsine yanıt veremiyorum. Onun için kopkocaman özür dilerim. 70 yaşımı geçtim, ama inanın hala çok koşturuyorum. Severek koşturuyorum, ama isterdim ki dostlarım için daha fazla zamanım olsaydı. Affedeceğinizi umarım. Ortalık bir durulsun. O zaman belki de coğunuzla kişisel görüşme şansım da olur ve ne iyi olur o zaman. Sevgilerimle.