5 C
Almanya
Cuma, Mart 29, 2024

“İki ülke arasında” barış için kulaç attılar

GÜRSEL KÖKSAL

Yunanistanın Meis adasıyla Kaş arasındaki ülkelerarası yüzme yarışı, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında gerçekleştirilen geleneksel kıtalararası yüzme yarışları gibi Türkiyenin en önemli açık su etkinlikleri arasında yer alıyor.

Kaş Belediyesi’nin düzenlediği yarışın 14’ncüsü kısa bir süre önce, aralarında bu satırların yazarının da yer aldığı 151 kişi tarafından yüzüldü. Daha doğrusu yaşları 14 ile 79 arasında değişen kayıtlı 217 kişiden 151’i tarafından 4 saatlik zaman sınırının altında tamamladı. Yarış, aynı zamanda Uluslararası Likya Kaş Kültür Sanat Festivalinin son etkinliği. 3 gün önce başlayan ve programında açık hava konserleri, sergiler ve çeşitli yarışmalar bulunan festival bu yıl 21’nci kez gerçekleştirildi…

Yüzülen mesafenin uzunluğu (ortalama 7,1 km.), Türkiye’nin çeşitli merkezlerinden ve Türkiye dışından Kaş’a ulaşımın zahmetli olması, yol ve konaklama masrafları gibi nedenlerle Meis-Kaş Yüzme Yarışı’na katılım diğer açık su yüzme yarışlarındaki gibi yüksek değil. Bir diğer neden de yarışma bir başka ülke yani Yunanistan sınırları içinde başlayıp, bir süre o ülke sınırları içinde devam ettiğinden tüm yüzücüler için geçerli bir pasaportla başvurma zorunluluğu. Ayrıca, açık denizde güvenlik faktörünü dikkate alan Kaş Belediyesi de katılım için bir üst sınır koyuyor. Bu yılki sınır 350 kişiydi, ancak başvurular bunun altındaydı. Geçen yıl başvuruculardan vize işlemleri için, kayıt ücretinin yanısıra 60 euro istenmiş olmasının da katılımın düşük olmasında rol oynadığı söyleniyor. Anlaşılan yüzücüler için yüklü bir masraf olması nedeniyle bu uygulamadan artık vazgeçilmiş ve hatta Türk vatandaşlarından alınan yurt dışı çıkış harcını da Kaş Belediyesi üstlenmiş…

Bu küçük çapta da olsa uluslararası bir etkinlik, ancak Türkiye dışından katılım da oldukça düşük oldu. Türkiye dışından katılan yarışmacıların sayısı sadece 19 idi. Önceki yarışlara oluyormuş, ancak bu yılki listede komşu Yunanistan’dan katılan yoktu. Yine de iki ülke ve hakları arasında barış adanmış olan bu etkinlik. Türkiye’yle Yunanistan arasında gerçek bir barışın yaşanacağı geleceğe yönelik özel ve güzel bir adım…

Yarış günü, yüzücülerin sabah erkenden Kaş Limanı’nda toplanmayla başlıyor. Buradan teknelerle Meis’e götürülmek üzere.

Toplanma alanındaki coşkulu selamlaşma ve kucaklaşmalardan yüzücülerin büyük bir bölümünün birbirlerini daha önceden tanıdığı anlaşılıyor. Bunlar, önceki yıllarda yine burada ya da Türkiye’nin başka yerlerinde gerçekleştirilen açık su yarışlarına katılan yüzücüler…

Yoklama ve numaralandırmanın ardından tüm yüzücüler, pasaport kontrolü eşliğinde limanda bekleyen iki tekneye bindiriliyor ve Meis Limanı’na, yani Yunanistan’a yolculuk başlıyor.

Bu yolculukta, sabah erkenden kalkmış ve muhtemelen bir önceki akşamı geç saatlere kadar sahildeki güzel restoranlarda geçirdikleri ya da ünlü sanatcı Hadise’nin assolist olduğu konseri sonuna kadar izledikleri için uykularını yeterince alamamış olan yüzücücüler, biraz da olsa dinlenebilme şansı buluyorlar. Ama aynı zamanda Kaş kıyısındaki bitiş noktasının yerini uzaktan görüp, hafızalarına işlemeleri için de güzel bir fırsat. Organizasyon komitesinin bir gün önce gerçekleştirdiği toplantıda, görsel malzemeler eşliğinde açıklanmıştı ve internette konuyla ilgili görsel ayrıntıları olan yayınlar da var. Ancak katedilecek kulvarı bir de yüzme istikametinden bakarak görmek, bu yarışa ilk kez katılacaklar olan için önemli.

Yolculuk sırasında kaptan yardımcıları bazı yüzücüleri tekne içinde ve üstünde yağlanmamaları yönündeki uyarmak zorunda kalıyorlardı. Halbuki bir gün önceki toplantıda bu konu tekrar tekrar dile getirilmiş ve bunun yapılmaması ısrarla rica edilmişti. Ev sahiplerinin önem verdiği bu konunun, sayıları az da olsa bazı katılımcılar tarafından ciddiye alınmaması tabii ki üzüntü veriyor…

Tekne Meis Limanı’na yanaşırken, hemen herkes rengarenk binalarıyla kentin muhteşem görüntüsünün keyfini çıkarıyor. Meis, Yunanca’da gözanlamına geliyor. Kaş’la, Göz… Uzaktan ya da yukardan bakıldığında gerçekten de bir Kaş-Göz manzarası var… Aradan geçen sınır çizgisi de görülmüyor tabii… Bu güzel adanın başka isimleri de var. Örneğin ada halkı İtalyanca kökenli Kastellorizo ismini kullanıyor. Kırmızı Kale anlamına geliyor. Yunanistan’daki resmi adı ise Megisti yani en büyük… Bu bölgedeki ada ve adacıkların en büyüğü olduğu için, yoksa 12 adaların en küçüğü… Ada, 1992 yılında en iyi yabancı film oskarı alan Mediterraneo filmiyle ünlenmişti. İkinci Dünya Savaşı sırasında adayı işgal eden ve savaşın sonuna kadar orada unutulan bir İtalyan birliğiyle ve adalıların öyküsünü işleyen barış mesajlı film büyük ilgi çekmişti.

Bu vesileyle bir kaç söz de Kaş’ta tatil yapmayı planlayanlara… Bir ya da birkaç gün de buraya ayrılabilir. Meis de Yunanistan’ın Ege’deki diğer 5 adası (Rodos, Kos, Samos, Midilli ve Sakız) gibi kolaylaştırılmış vize programı kapsamında.Vize kısa sürede alınabiliyor, ancak bunun için kişi başına toplam 60 euroyu gözden çıkarmak gerekiyor. Tabii Schengen vizesi olanlar için geçerli değil bu durum.

Sonunda yolculuk bitiyor. Meis’te kıyıya çıkıldığında yüzücüleri, daha önce katılanların hemen farkettiği güzel bir sürpriz bekliyor. Limanın yüzücülere ayrılan bölümünün, üstüne bir gölgelik yapılmış. Önceki yarışmalarda burada startı beklerken güneşin altında pişen yüzücüler bu durumdan çok memnun. Demirparmaklıklarla sınırlandırılmış bu bölümde teknelerin yolcularını indirmesi ve yarış startı bekleniyor. Demirparmaklıkların arkasında bir kaç polis ve bir kaç meraklı adalı ya da turist bulunuyor. Yani denizin iki tarafındaki halklar arasında barışa adanan bu etkinliğe adalıların ilgisi pek az… Muhtemelen Ankara ile Atina arasındaki son anlaşmazlıklar buraya da yansımış. Ev sahibi taraftan tek bir temsilci de yok ortalıkta.

Tüm ön hazırlıklar yola çıkmadan Kaş’ta halledildiği için buradaki bekleyiş fazla uzun sürmüyor. Bu arada Yunanlılar bir jest yapıyor ve bazı yüzücülerin demirparklıklarla sınırlı bölümden ayrılıp tuvaletlerden yararlanmasına izin veriyorlar. Bu vesileyle bir kısım yüzücü, resmi işleme gerek kalmadan gümrükten girip, çıkmış oluyorlar. Kısa bir süre için ve mayolu olarak…

Ardından Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer’in konuşmasına sıra geliyor. Yarışmacıları selamlayıp, organizasyona katkıda bulunanlara teşekkür eden Kocaer, Kaş’ın tanıtımı amacıyla başlatılan bu yarışın Türkiye ve Yunanistan arasında barışa adandığını, Kaş ile Meis arasındaki dostça ilişkilerin gelişimine hizmet ettiğini vurguluyor. Ardından da Kaş Kaymakamı Bigehan Bayar’la birlikte, alkışlar arasında suya atlayıp denizi kulaçlamaya başlıyor ve böylece sembolik olarak yarışı başlatmış oluyor…

Daha sonra sıra diğer yüzücülere sıra geliyor ve onlarda hakemin başlama işaretiyle Kaş’a doğru yüzmek üzere denize atlıyorlar…

Yarış mesafesi 7.1 km. Ancak bu başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki hattı doğru tutturan yüzücüler için geçerli. Akıntıya kapılan ya da bitiş noktasını gözden kaçıranlar için mesafe daha da uzayabiliyor… Yaptıkları zigzaglarla 7.5 ve hatta daha uzun bir mesafeyi yüzmek zorunda kalabiliyorlar.

Yarış için verilen süre sınırı 4 saat. Hem yüzücülerin güvenliği ve hem de denizin trafiğe açılabilmesi için bir üst sınır koymak şart. Çünkü bu etkinlik nedeniyle hem Türk, hem de Yunan tarafı yük ya da yolcu taşıyan teknelerle, gemilerin, balıkçıların bu bölgede bulunmasını yasaklıyor. O nedenle yarışın başlangıcından 4 saat sonra denizde hala yüzen varsa, hakemlerin bulunduğu teknelerce toplanıyorlar.

Çoğunluk yarışı 3 saatin altında bitiriyor, dereceye girenlerse 2 saatin altında… Örneğin yarışın birincisi Emrah Özsevim (41), finişe 1 saat 36 dakikada ulaşıyor. Kadınlarda birinci olan milli sporcu Nilay Erkal’ın (19) derecesi de 1 saat 37 dakika… Yarışın en ilgi çeken simalarından biri uzun yıllardır Kaş’ta yaşayan Britanya kökenli Selwyn Hird idi. 72 yaşındaki amatör denizci Hird, 3 saat 45 dakika sonra alkışlar eşliğinde bitiş noktasına çıkıyor ve katılım madalyası boynuna takılıyor…

Ardından da birkaç gündür festival ve yüzme yarışı vesilesiyle sıradışı bir hareketlilik yaşayan Kaş, yavaş yavaş eski, sakin haline dönüyor. Bir bölümü aileleriyle gelen yüzücülerle kısa bir süre için birkaç yüz kişilik artış gösteren nüfusu da…

Bu vesileyle, Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinden Kaş’ın yerli ve yabancı turistlerle önümüzdeki yaz aylarında daha büyük nüfus artışı görmesini diliyoruz. Umarız, turizme ilişkin olumlu beklentiler Kaş’a da yansır…

Meis-Kaş Yüzme Yarışının gelecekte daha bir uluslararası nitelik kazanması, gerçekten barışa hizmet etmesi ve Likya-Kaş Kültür ve Sanat Festivalinin başlangıçta hedeflendiği gibi iki tarafın ortaklığıyla gerçekleştirilmesi dileğiyle.

Son Haberler

İlgili Haberler