Aşk gözlüğü…
Kenan Çığır
Tamer abi; ağır kilosu, ağrıyan dizleri, yetmiş küsurlardaki yaşına inat hayat doluydu. Davudi ve şen şakrak sesiyle eşinden gözlüğünü istedi. Eşinin uzattığı gözlüğe baktı “Bu değil öbürü.” dedi.
“Hayırdır kaç gözlük kullanıyorsun abi?” dedim.
“O gözlük büyülü Kenan. Onunla sadece hanıma bakıyorum.”
“Vayyy.”
“Vay ya! O gözlük aşk gözlüğü. Hanımı; güzel, ince, genç ve sevgi dolu gösteriyor bana.”
“Eee guzelmiş.”
“Hayat böyle oğlum. İçişleri bakanını biliyorsun dimi? O kendi partisinden iktidar partisine geçtiğinde hemen gözlüğünü değiştirdi, her şey değişmedi mi? Dün kara dediği her şey bugün aşk gözlüğü sayesinde pürü pak. Bu günlerde helallik istediğine göre bekle biraz, yeni gözlük ufukta gözüktü.
Asgari ücretle aç bi ilaç geçinmeye çalışan bunca insan, bu zamlara nasıl göğüs geriyor sanıyorsun? Evde haber dinlerken taktıkları gözlük başka kardeşim. Büyülü o büyülü. Takıyor aşk gözlüğünü, “Şart bu zamlar şart, yoksa yaparlar mı hiç,” diye hararetle doğalgaza, elektriğe gelen zammı savunuyor.
Velev ki haber seyrederken gözlük takmadı ve zammı savunmuyor. İktidar hakkında atıp tutuyor. Seçim zamanı takıyor gözlüğünü oy pusulasında yine iktidara basıyor mühürü.
Adamın dini bütün. Ya da öyle söylüyor. Yani yalan ona ait, ben bilmem. Takıyor gözlüğünü alnı secdeden kalkmıyor. Ne mutlu.
Fakat ibadet bitince gözlüğünü değiştiriyor. Kendi düşün yapısındaki insanlara bakmak için aşk gözlüğünü takmaya gör:
*Sekiz – on yaşında bebe ile evlenmese bile, evlenene aşk ile bakıyor.
*Kızdır – erkektir küçücük bebelere tecavüz etmese bile, edenlere aşk ile bakıyor.
*Yalan söylemese de, talandan ziftlenmese de, arsızlıktan nasiplenmese de olup bitene aşk ile bakıyor.
*Bölmese de, ötekileştirmese de, ayrıştırmasa da yapanlara aşk ile bakıyor.
*Ölümü sevmese de öldürenlere, işkenceden nefret etse de işkencecilere, aşağılanmayı sevmese de insan onurunu aşağılayanlara aşk ile bakıyor.
O kadar çok ki kardeşim, hangi birinin gözlüğünü anlatayım sana.
Milliyetçi Devlet var ya. Devletin başına geçecekti hani. Bir yıl oluyor adam gitti bu aşk gözlüklerinden aldı. Bozkurt’tu oldu mu sana aşk böcüğü.
‘Tamam aşkım, peki aşkım.
Sen ne dersen o aşkım.
Ben kurttum oldum böcük
En büyük başkan sensin aşkım.’
Diyerek ortalıkta gezinmiyor mu? Geziniyor elbette ama neden? Ahhh o gözlük yok mu, o gözlük. İblisin başı o.
Mesela şeker fabrikalarını sattıran gözlük başka, tünellerin, köprülerin hatta garların yaptığı zararı devede kulağa indiren gözlük başka.
Aşk gözlüğü çok özel kardeşim çok özel.
Mesela en becerikli aşk gözlüğü de sayın cumhurbaşkanımız da. Onun için canını verecek bir kaç bakana da aynı gözlükten hediye ettiği söyleniyor. Şimdi canım kardeşim, bu gözlüğü taktığında etrafındaki herkesi tarayıp kim ‘hain’se şıp diye görüyor muşsun. Güzelliğe bakar mısın? Bu çeşit aşk gözlüğünün tek kusuru alışkanlık yapmasıymış. Zamanla sana herkes ‘hain’ olarak görülüyormuş. Eee o kadar kusur kadı kızında da olur canım.
“Off ve abi! Bana önerin ne hangi gözlükten alayım.”
“Alma kardeşim alma. Hiç bir gözlüğü de takma. İster aşk gözlüğü olsun isterse at gözlüğü takma kardeşim takma. Aklın var, gözün var, şuurun var, vicdanın var ne ihtiyacın var gözlüğe? Başkasının gözüyle dünyayı görmeye başlarsan neyi ne kadar görebilirsin ki? Aşk uğruna, çıkar uğruna, yaranmak ya da yalanmak uğruna gözlük takacağına.., Keman yayı var ya keman yayı, işte o yay girsin gözüne…”