4.1 C
Almanya
Perşembe, Nisan 25, 2024

Darmstadt’taki toplantıda 15 Temmuz ve referandum konuşuldu

Darmstadt ve Çevresi Alevi Kültür Merkezi’nde (DAAKM) “15 Temmuz Sonrası Türkiye” konulu bir konferans veren Araştırmacı Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz, anayasa değişikliği için yapılacak referandumla ilgili olarak “sonuç hayır çıkacak” dedi. İsmail Saymaz, kendi gözlemleri sonucu “hayır” diyenlerin çoğunlukta olduğunu tahmininde bulunarak, referandumun böyle sonuçlanması halinde AKP hükümetinin “yeniden bir erken seçime gidebileceği” tahmininde bulundu.

DAAKM Başkanı Hüseyin Doğan’ın yönettiği toplantıda konuşan Saymaz, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin öncesini ve Fethullah Gülen cemaatinin komplolarını örnekleriyle anlattı.Saymaz, hakkındaki haksız suçlamalarla ikinci kez gözaltına alınmak üzereyken, bu durumu protesto ederek intihar eden Öğretmen Yarbay Ali Tatar başta olmak üzere, haklarında “darbecilik” gibi suçlamalarla davalar açılan, görevden alınan ve hapse atılan subayların durumunun Fransa’da 120 yıl önce yaşanan “Dreyfus Davası”yla benzerliğine dikkat çektikten sonra, sözkonusu komploları hazırlayanların devletin savcı ve polislerinin dönemin hükümetince görevlendirilmiş kişiler olduğunu hatırlattı. Saymaz, bu komploları hazırlayanların başında yer alan, şimdi de hakkında tutuklama kararı bulunan kaçak Savcı Zekeriya Öz’ün Almanya’ya sığındığını hatırlatarak, “Almanya devleti bu adamı savunmasın. Yargılanmak üzere Türkiye’ye teslim etsin” çağrısında bulundu.

15 Temmuz darbe girişiminin merkezinde kesinlikle Gülen cemaatinin olduğunu belirten Saymaz, “Her nekadar darbe girişimi AKP’yi hedef alıyor gibi görünse de, asıl hedef laik-demokratik cumhuriyetti” dedi ve daha sonraki gelişmeleri de eleştirerek, “olağanüstü hal”in “olağanlaştırıldığı”na işaret etti. Saymaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer Türkiye’de 15 Temmuz’dan sonra sağlıklı bir özeleştiri verilseydi, ülkemiz şimdi çoğulcu demokrasinin sağlıklı bir biçimde inşa edilmesi yolunda gidebilirdi. Şimdi Türkiye’yi 15 Temmuz’a getiren koşullar halen geçerlidir. ‘15 Temmuz başarılı olsaydı neler olacaktı?’sorusunun yanıtını 16 Temmuz’dan itibaren alıyoruz.”

Anayasa değişikliği ve referandumla ilgili tartışmalara da değinen Saymaz, “Türkiye gibi ülkelerin çok kimlikli yapısı başkanlık sistemine izin vermez” diyerek, dünyadaki gelişmelerden örnekler verdi.

Saymaz, “Önümüzdeki dönemde ‘hayır’ demek zorlaşacak. ‘Hayır’ diyenlerin terör örgütleriyle ilişkilendirildiği, ‘hayır’ın itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı bir süreç yaşanıyor. Ancak çoğunluk ‘devletin kurucusu Atatürk’e verilen yetkilerden daha fazlasını, bir başkasına neden verelim?’ diyor” dedi. Referandumda “hayır” çıkacağı tahmininde bulunan Saymaz, bu durumda hükümetin MHP ve HDP’nin seçim barajını altında kalarak, meclis dışında kalması sonucu, anayasal değişikliği kendi başına yapabileceği parlamenter çoğunluğa ulaşmak hedefiyle yeniden erken seçime gidebileceğini belirtti.

DAAKM’nin toplantı salonunda gerçekleştirilen konferansı ilgiyle izleyen, büyük bir bölümü DAAKM üyesi 300’ü aşkın dinleyici, Saymaz’ı soru yağmuruna tuttu.

Saymaz, toplantının ardından kısa sürede satılıp, tükenen kitaplarını da okurları için imzaladı.

Başkan Doğan da, referandumda yurtdışındaki seçmenlerin de oylarını kullanacağını hatırlatarak, herkesi seçmen listelerini gözden geçirerek kendi isimlerinin orada yer alıp, almadığını mutlaka kontrol etmesi çağrısında bulundu. Doğan, bu arada DAAKM’nin sadece Darmstadt çevresindeki Alevileri değil, Türkiye’nin dört bir köşesinden farklı kökenlerden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını biraraya getirdiğini sözlerine ekledi. Dinleyiciler, Doğan’ın toplantıyı kapatmadan önce kendilerine yönelttiği “Referandum’da nasıl oy vereceksiniz?” sorusunu hep birlikte ellerindeki “Hayır” kartlarını göstererek yanıtladılar.

Son Haberler

İlgili Haberler