4.5 C
Almanya
Cuma, Nisan 19, 2024

Doğan: Biz parti değiliz, yarışta yokuz

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan,  Doğan Yayın İlkeleri Kurulu toplantısında  “Biz parti değiliz ve bu yarışta yokuz. Bizi taraf olarak göstermek ve düşman ilan etmek inandırıcı değildir. Her partiye eşit mesafedeki duruşumuzu, hiçbir partiyi düşman olarak görmeyen tarafsız yayıncılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Aydın Doğan, Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Değerli arkadaşlarım, 7 Haziran’a az bir zaman kaldı. Bu toplantının amacı, seçim öncesi yayınlarımızın ilkelere uyumunu değerlendirmek. Katıldığınız için hepinize teşekkür ederim. Seçim sürecine girdiğimizden bu yana, yayınlardan sorumlu tüm arkadaşlarımıza tavsiyemiz şu olmuştur: ‘Biz bağımsız ve tarafsız yayıncılık yapan bir medya grubuyuz. Hiçbir siyasi parti ile bağımız yok.

Bizim söylediklerimiz bundan ibaret olmuştur. Seçim süreci başladığından bu yana, grubumuz ve medyamız ağır suçlamalar, hatta iftira ve tehditlerle karşı karşıya geldi. Hiçbir alakamız, en ufak ilgimiz yokken ‘cemaatçi’ olmakla suçlandık. İş bununla da kalmadı. Terörist bile ilan edildik. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın alçakça ve haince öldürülmesinin faturasını bize çıkarmaya çalıştılar.  Benim fotoğrafımı, başımda terör örgütünü simgeleyen bere ile birinci sayfaya koydular. En son, ‘Dünyayı şoke etti’ başlığı ile Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi hakkında verilen idam cezasına tepkimizi internet sayfasında gösterdik. Buradan haksız ve insafsız imalar çıkardılar.

Siyasi rakip değil yalnızca gazeteciyiz

Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Ak Parti’nin muarızı değiliz. Rakibi hiç değiliz. Biz sadece gazeteciyiz. Mesleğimiz ve işimiz bu. Bu işten para kazanıp, bağımsız yayıncılık yapıyoruz. Ne eskiden ne şimdi, hiçbir hükümetten özel bir himaye görmedik, ayrıcalık ve hakkımız olmayan hiçbir şey istemedik ve almadık.

Değerli arkadaşlarım, Ben 1959 yılında iş hayatına atıldım. Aynı yıl, kendi adıma vergi dairesine kaydımı yaptırdım. Anadolu’nun köklü bir ailesinden geliyorum. 40 yıldır Türkiye’de yüksek seviyede vergi verenler arasındayım. Yani gecekondu işadamı değilim. 36 yıldır yayıncılık yapıyorum. Hayatımın her sayfasının, her fotoğraf karesinin hesabını alnım açık bir şekilde vermeye hazırım. Şimdi bazı türedi, sözde yayıncılar ortaya çıktı. Ellerindeki yayınları her gün bana hakaret etmek için kullanıyorlar. Her gün sayfalarından sadece bana hakaretler yağdırıyorlar. Sanki mevcudiyetlerinin hikmet-i sebebi bu.

Medyayı paravan olarak kullanıyorlar

Bir dünya görüşünü, bir ideolojiyi benimseyerek yayın yapanlara saygı duyarım. Bir siyasi partiyi destekleyen yayın organlarını da anlayışla karşılarım. Ancak, mesleği gazetecilik olmayan, medyayı başka işler için basamak ve paravan olarak kullanan kişilerin kirlettiği bir medya dünyası ile karşı karşıyayız. Basın tarihimizde benden daha kıdemli gazete sahibi yok. Bu duruma üzülmemi herhalde anlarsınız. Gazeteleri satmıyor, televizyon kanalları izlenmiyor, zarar ediyorlar. Kimse de, bu değirmenin suyu nereden geliyor diye sormuyor.

Uluslararası standartta bağımsız yayıncılık

Her partiye eşit mesafedeki duruşumuzu, hiçbir partiyi düşman olarak görmeyen tarafsız yayıncılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Tek arzumuz ve amacımız, uluslararası standartta, bağımsız yayıncılık yapabilmek ve bu yolla ticari varlığımızı sürdürürken ülkemizde demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Biz bunun için çalışıyoruz ve bu düşüncemizde ısrar ediyoruz.

Son Haberler

İlgili Haberler