Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin seçim kampanyasına Hakkari mitingi ile devam ediyor İzmir marşı ile sahneye çıkan Muharrem İnce, mitinge kalabalığa 8 köşeli kasket atarak başladı.
İnce, Hakkari’de düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la dün yaptığı görüşmeye ilişkin dikkat çeken bir detay paylaştı. Görüşmede Erdoğan’a başarılar dilediğini ifade eden İnce, şunları kaydetti:
“Dedim ki yarın ‘Hakkari’ye gideceğim. Bütün rakiplerimin, bütün adaylar ‘Hakkarilere bizden de selam söyle’ dediler, onların selamlarını iletiyorum. Sayın Erdoğan’la akşam memleketin sorunlarını konuştuk. Ne ben basına yansıttım ne de o basına yansıttı ama bana sorduğu bir soruyu açıklamam lazım. Bana dedi ki, kinayeli bir biçimde, ‘Yarın Hakkari’ye gittiğinde orada Türk bayrağı olacak mı’. Ben de dedim ki ‘tabi olacak’.
Olayları doğru tespit edelim. Tek olan şeyler bir grubun olamaz, hepimizin, 81 milyonun olur. Bayrak tektir; onun için Türkün, Kürdün, Alevinin, Sünninin hepsinindir bayrak. Cumhurbaşkanı tektir; cumhurbaşkanı CHP’nin, HDP’nin cumhurbaşkanı olmaz, 81 milyonun cumhurbaşkanı olur. Onun için benim adaylığım açıklandığında, 6 oku çıkardım, Türk bayrağı taktım. Ben hepinizin cumhurbaşkanı olacağım.”
HEP BİRLİKTE EMEKLİLİK DÖNEMİNE HAZIRLAYACAĞIZ
İnce, alandaki vatandaşların ellerindeki Türk bayraklarına işaret ederek, “Kameralar göstersin de Sayın Erdoğan da görsün biraz” dedi.
Erdoğan’dan bahsederken alandan gelen “yuh” seslerini ise susturan İnce, “Yuh yok, emeklilik günleri gelmiş birini yuhalamayın, güzel gönderin” diye konuştu.
CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, “İlk yıllarında Sayın Erdoğan, ‘çıraklık dönemim’ diyordu, sonra ‘kalfalık dönemim’ dedi, sonra ‘ustalık dönemim’ dedi. Şimdi hep birlikte onu emeklilik dönemine hazırlayacağız” dedi.
SORUNLARI 3 B İLE ÇÖZECEĞİZ
Kürt sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan İnce, bunun aslında “bir ahlak sorunu” olduğunu savunurken, şunları kaydetti:
“Kürt sorunu nedir? Bir; siyasal sorundur. İki; ekonomik sorundur, kültürel sorundur, eksik demokrasi sorunudur. Say da say… Ama asıl Kürt sorunu bir ahlak sorunudur. Neden biliyor musunuz? Politikacı Diyarbakır’a gelir, Hakkari’ye gelir, 40 yıldır bu böyledir, Kürtlerin hoşuna gidecek güzel güzel laflar eder. Sonra geçer bir başka yere, orayı unutur, bir anda bir bakarsın bambaşka bir adam olmuş. Ben size söz veriyorum, burada yapacağım konuşmayı Rize’de yapamazsam bu siyaseti yapmam ben. Ne Edirnelilere yalan söyleyeceğim ne size yalan söyleyeceğim. Ne ben sizi kandıracağım ne de FETÖ beni kandıracak. Yapamayacağımızı söyleyemeyeceğiz. Bazen siz kızacaksınız bana, bazen Kocaelililer, Yalovalılar kızacak, bazen Edirneliler, bazen Diyarbakırlılar kızacak. Biz doğruyu bulacağız. 81 milyon kendisine şu soruyu soracak; kardeşim biz beraber mi yaşayacağız, ayrı ayrı mı yaşayacağız? Bu soruyu sorduktan sonra gerisi gelecek zaten.”
Ezan nedeniyle konuşmasına bir süre ara veren İnce, ardından şöyle devam etti:
“Bu sorunları nasıl çözeceğiz? Bursa’nın B’si, 3 B ile çözeceğiz. Bir, barışacağız. İki, büyüyeceğiz. Üç, bölüşeceğiz. Yani adil paylaşacağız. Bir barışacağız, gönüllerde barışacağız, yüreklerde barışacağız, sokaklarda, meydanlarda barışacağız. İki, büyüyeceğiz, ekonomimiz büyüyecek. Demokrasimiz geliştikçe, mahkemelerimiz bağımsız oldukça, yargımıza insanlar saygı duyunca, dış yatırımcı gelecek, yabancı sermaye gelecek. ‘Türkiye demokratik bir ülke, uygar bir ülke. Türkiye’nin mahkemelerine saygı duyulur, hukukun üstünlüğü vardır’, buna inanacak, ekonomimiz büyüyecek. Ekonomimiz büyüyünce gelirimiz artacak. Bu geliri adil, eşit, hakkaniyetli bir şekilde dağıtacağız. Hakkarililer de bundan payını alacak.
Gönül köprüleri kuracağız. Hakkari’de liseye giden Berfin kızımız Siyasal Bilimler Fakültesi’ne gidip Yalova’ya vali olmanın hayallerini kuracak. Bunu gerçekleştireceğiz hep birlikte. Bunu başarabiliriz, bundan yana sizin bir kuşkunuz olmasın. Bunları yaparken, Türkiye’yi barıştırırken, Türkiye’yi, büyütürken önümüze zorluklar çıkacak; emperyalist güçler, yabancılar çıkacak, iç düşmanlar çıkacak. Ölümü göze almak gerekecek…
O ANCAK İFLAS BELGESİ AÇIKLAYABİLİR
İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı seçim manifestosuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Manifesto nedir, gelecek bildirisidir. Ben diyor, gelecekte şunları yapacağım. 16 yıldır iktidarda olan birisi, ‘ben gelecekte şunu yapacağım’ diyebilir mi, diyemez. Manifestoyu o açıklayamaz, manifestoyu ben açıklarım ben. O ancak iflas belgesi açıklayabilir, iflas belgesidir onunkisi.
Bunlar yine insanları korkutuyorlar. Diyorlar ki, muhafazakar insanlara, başı kapalı insanlara ‘CHP gelirse, Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olursa sizin baş örtünüzü çıkarır’ diyorlar. Bakın bu yalan, size söz veriyorum, 81 milyona; ister evinde tak, ister sokakta tak, ister devlette tak, bunun geri dönüşü yoktur, bu konu kapanmıştır, bu konuyu yeniden tartışmanın bir anlamı yoktur.
İNCE HASTALIK KORKUSU SARDI
İnsanlara niye böyle söylüyorlar biliyor musunuz? Bunları korku sardı. Saran korkunun adını biliyor musunuz, ‘ince hastalık korkusu’. İlk yıllarında Sayın Erdoğan, ‘çıraklık dönemim’ diyordu, sonra ‘kalfalık dönemim’ dedi, sonra ‘ustalık dönemim’ dedi. Şimdi hep birlikte onu emeklilik dönemine hazırlayacağız ama merak etmesin, o da evrensel kuralların işlediği, gerçek bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde o da özgür, rahat yaşayacak.”
MAL VARLIĞINI AÇIKLADI
İnce, “bir ilk yapacağız” diyerek, mitinge birlikte geldiği eşi Ülkü İnce’den “mal beyanını” istedi. Erdoğan’ın kendisine yönelik “gariban” sözünü anımsatan İnce, “Sayın Erdoğan benden 5 ay sonra milletvekilli seçildi. Benim kıdemim beş ay fazla ondan. Başbakan ile milletvekilinin maaşı üç aşağı beş yukarı aynı. 16 senedir milletvekiliyim ben de o da. Bir tane çocuğum var, eşim öğretmen. Evim kira değil, babamızdan üç beş mal mülk vardı, o da rahmetli oldu. Ben Türkiye’nin en ucundan, Muharrem İnce’nin mal beyanını paylaşıyorum. Bunu YSK’ya verdik ama gizli verdik. Olmaz öyle gizli. YSK’daki hakim bilecek de Hakkari’deki esnaf kardeşim niye bilmesin? O da bilsin, Muharrem İnce’nin nesi var ne yok” diye konuştu.
Mal varlığının yer aldığı belgenin basına da dağıtılmasını isteyen İnce, şöyle devam etti:
“5 yıl sonra bir daha dağıtacağım. 5 yılda neyim artmış, neyim azalmış… Size söz veriyorum, siz zenginleşmeden ben zenginleşmeyeceğim. Önce siz, sonra ben zenginleşeceğim. Sıradan bir kamyon şoförünün oğlunu bu aziz millet 16 yıldır milletvekili yaptı. Ona sekreter verdi, hatırı sayılır maaş verdi, koruma verdi, danışman, diplomatik pasaport verdi. Verdi de verdi, bu fakir millet. Ben de bu fakir millete gönlümü vermek istiyorum. İstediğim şey, 5 yıl cumhurbaşkanlığı yapıp, bu milleti barıştırıp, bu milletin ekonomisi büyütüp, eğitim, sağlık sorunlarını çözüp, 5 yıl sonra emekli bir cumhurbaşkanı olarak, torunlarıyla birlikte Sümbül Dağları’na bakarak sabah demli bir çay içmek istiyorum. Onun için sizden tek bir şey istiyorum; bana bir avuç pirinç verin, size bir kazan pilav yapayım ondan.”