Zonguldak ve Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan yaklaşık 3 bin maden işçisinin, kurumun özelleştirilmesinin önünü açan 58’inci maddenin torba yasa tasarısından çıkarılması talebiyle başlattığı ‘maden ocağından çıkmama’ eylemi, 22 saat sonra kazanımla sona erdi. Zonguldak’a gelerek sendika binası önünde işçilere seslenen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, eylemin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’yla görüştüklerini ve sabaha karşı anlaşma sağladıklarını söyledi. Buna göre hükümet, işçilerin tasarıdan çıkarılmasını istediği 58’inci maddeye “TTK’nin devlet eliyle işletilen sahaları hariç” ibaresinin eklenmesi sözünü verdi. Bartın Amasra’da konuştuğumuz maden işçileri ise “Hükümet verdiği sözü tutmazsa direniş büyüyecek, çoluk çocuk bütün ailemizle direneceğiz. Madencinin ekmeğiyle oynamasınlar” diyerek hükümeti uyardı.
‘Özelleştirmeyi Soma’dan biliyoruz’
Yeraltında direniş sürerken girişlerin yasak olduğu maden ocağında, direnişin bitirilmesinin ardından işbaşı yapan işçilerle, Genel Maden İşçileri Sendikası işyeri temsilciliği odasında konuştuk. İşçiler, hükümetin verdiği söz üzerine eyleme şimdilik ara verdiklerini, ancak bu sözün tutulmaması durumunda kaldıkları yerden direnişe devam edeceklerini ve direnişi büyüteceklerini söyledi.
Özelleştirmeyi Soma ve Ermenek’ten bildiklerini, özelleştirmenin ‘ölüm’ demek olduğunu vurgulayan işçiler, “Hükümet perşembe günü Meclis Genel Kurulu’nda sözünü tutmazsa eylemimize kaldığımız yerden devam ederiz. İmzalar bizim lehimize olacak şekilde atılana kadar eylemimiz devam eder. Burası TTK sahası ve bizler bu sahaların özelleştirilmesini istemiyoruz. Hükümet diyor ki, ‘Eyleme ve eylemciye bakarız’. Bu ne demek? Demek ki değerimiz yok” dedi.
Yazılı, resmi bir güvence olmadan sadece söz üzerine eylemin bitirilmesinden dolayı endişeli olduklarını dile getiren işçiler, “İmzalar bizim lehimize atılana kadar eylem devam etmeliydi. O zaman daha gerçekçi bir sonuç alırdık. Sözlü olarak değil de yasal olarak güvence altına alındığımızı görmek istiyoruz. Eylemimiz perşembe gününe kadar sürseydi çok daha iyi olurdu” diye konuştu.
Bakanların sözüne güvenmediklerini de ifade eden madenciler, “Bizler eski bakanların açıklamalarını da biliyoruz. Gelen bakan, giden bakanın verdiği sözü yerine getirmiyor. O yüzden güvenmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Polis teröristmişiz gibi davrandı’
Eylem sırasında Amasra ve Bartın’dan insanların desteğe geldiklerini, bu desteğin kendilerine güç verdiğini kaydeden işçiler, “Ailelerimize gelmeyin dedik, ama yine de gelen aileler oldu. Ancak Emniyet’in de kurumumuzun da yaklaşımı bizleri rencide etti” dedi. İşçiler, şöyle devam etti: “Yağmur altında bekledik. Hattat Holding’e bağlı Hema’nın çalışanlarına gösterilen özen bizlere gösterilmedi. Polis bize sanki kaçakçıymışız, teröristmişiz gibi davrandı. Üzerimizde ciddi baskı vardı. Güvenlik görevlileri de bize kötü davrandı. Hema’nın çalışanları kimlik gösterip girdi, bizim arkadaşlarımız giremedi. Bizler erzak için dışarı çıktık, sonra içeri alınmadık. Kendi işyerimize giremedik. Hema’nın arabaları ise amblemleri ile girdiler.”
‘Sonuna kadar gideriz
Soma ve Ermenek’te yaşanan madenci katliamlarını hatırlatan işçiler, “Arkadaşlarımız ölüyor, ailelere para, ev veriliyor, ölümlerin üstü kapatılıyor. Bizler bunu istemiyoruz. Bu işçiler restini çeker, ölüme kadar gider. Bizler ocağa girerek zaten her gün ölümü göze alıyoruz. Biz neden çalışıyoruz? Ekmeğimiz ve çocuklarımız için. İki holding patronu para kazansın diye hiçbir işçi ekmeğinden ödün vermez, vermeyeceğiz. Buralar iki holding patronuna teslim edilemez” dedi.
‘Sendikanın tavrı yanlıştı’
Sendikanın tavrını da eleştiren işçiler, “Sendikamızdan bakanlara hemen dönüş yapmamasını beklerdik. Aileler buraya gelecekti. Erken davrandık, Ankara’ya hemen gidilmeyecekti. Bizler istediğimizde bize randevu vermiyorlar, bizler de onlara hemen randevu vermeyecektik. Biz kimseye biat etmiyoruz. Onlar bizim oyumuzla o koltuklarda oturuyorlar. İşçileri polisle karşı karşıya getirdiler. ‘Ölmek var dönmek yok’ diye slogan attık, polis TOMA ile geldi. İktidarlar gelir geçer, kalıcı olan işçilerdir” diye konuştu. Burcu Cansu – birgun.net