5.6 C
Almanya
Cumartesi, Nisan 20, 2024

Sağdan yeni KHK’sine teptkiler

Gül, Arınç, Akşener, Karamollaoğlu, Destici, Perinçek: İç savaş KHK’sine  tepki var.

Yeni KHK’ler egemenler ve sağ cephesinde de çatlak seslere yol açtı. TÜSİAD ve AKP’nin huzursuzları örtük iç savaş uyarıları yapıp OHAL’in kaldırılmasını istedi. Meral Akşener KHK’nin “yok hükmünde” olduğunu ilan ederken, Temel Karamollaoğlu Abdullah Gül’ü de referans göstererek geri adım istedi. Mustafa Destici “Ortada bir yanlış var, direnmenin bir anlamı yok” derken, Doğu Perinçek ise kendince düzeltme önerilerini yazdı

 

Toplumsal muhalefetin hızla tepkisini gösterdiği ve mücadele çağrısı yaptığı “iç savaş KHK’si”, sağda da çatlak seslerin yükselmesine yol açtı.

Geleneksel sermayenin temsilcisi TÜSİAD ve AKP içindeki huzursuzların temsilcileri Gül-Arınç ikilisi benzer bir dille iç savaş düzenlemesine karşı çıkmış, itirazlar bu iki kesime yakın medya organları Hürriyet ve Karar gazetelerinin köşelerinde de sıklıkla yer bulmuştu.

İyi Parti ve Saadet Partisi gibi muhalefetin sağ yelpazesindeki partiler ile BBP ve Vatan Partisi gibi Saray iktidarına çanak tutan partiler de maddede düzenlemeye gidilmesi çağrısı yaptı.

Akşener: Bu KHK iç savaşa çekmek olur, suçtur, yok hükmündedir

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, düzenlemeye ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. İç savaş düzenlemesini eleştiren Akşener, “Yeni KHK ile sivillere darbe kalkışması isnadıyla silah kullanma hakkı verilmesi ülkeyi bir iç savaşa çekmek olur” dedi.

Akşener, ilerleyen günlerde ise KHK’nin kendileri için “yok hükmünde” olduğunu belirtti, bu KHK ile yapılacak işlemlerin suç anlamına geldiğini ifade etti.

Yeni KHK ile sivillere darbe kalkışması isnadıyla silah kullanma hakkı verilmesi ülkeyi bir iç savaşa çekmek olur. Son derece kritik bir yasayı, iktidarın Meclis’te açık ara çoğunluğa sahip olmasına rağmen, parlamentodan kaçarak KHK ile yapmasının çok vahim sonuçları olabilir.

Son çıkarılan KHK bizim için yok hükmündedir. Buradan bürokrasiyi uyarıyorum: “Sakın ola Anayasa’ya açıkça aykırı bu KHK ile ilgili kanunsuz işlem yapmayın, suç işlemiş olursunuz”. Yarın tıpkı Mavi Marmara için “giderken bana mı sordunuz” dediği gibi sizi de ortada bırakırlar

Saadet Partisi: “Bu ülke devlet adına iş yapanlardan çok çekti”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Tek Adam yönetimini, OHAL ısrarını ve KHK yönetimini eleştiren Karamollaoğlu, iç savaş düzenlemesi içinse şöyle konuştu:

Bu çok yanlış ve nereye çekilebileceği belli olmayan ucu açık bir ifadedir. Bütün siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları bunu tenkit ettiler. Herkes biliyor ki; bu tür kararnameler, yarın beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu ülke, geçmişte kendisini devlet yerine koyan ve devlet adına iş yapmaya çalışanlardan çok çekmiştir. ‘Bir zamanların ‘beyaz Torosların’ yerine şimdi ‘siyah minibüsler mi’ geliyor acaba’ diye, bir endişe doğuyor şimdi. ‘Acaba faili meçhuller dönemine yeniden mi giriyoruz’ diye bir hava oluşuyor.

Karamollaoğlu, Binali Yıldırım’ın düzenleme önerisini kesin bir dille reddetmesine tepki gösterirken, AKP içinde Abdullah Gül’ün yaptığı çıkışa dikkat çekti, Gül’ün bir referans noktası oluşturduğunu ifade etti.

Son KHK’da yer alan; ‘’15 Temmuz darbe girişimi ve ‘girişimin devamı niteliğindeki eylemlere’ müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğu doğmayacağı’’ ifadesi kanaatimizce çok yanlış ve ucu açık bir düzenlemedir.

Bu tür kararnameler yarın beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu ülke geçmişte, kendisini devlet yerine koyan, devlet adına iş yapmaya kalkanlardan çok çekmiştir.

”Girişimin devamı niteliğindeki eylemler” ifadesiyle ne kastedilmektedir? Bir olayın darbe girişiminin devamı olup olmadığına kim karar verecektir?

BBP: “Ortada bir yanlış var, direnmenin anlamı yok”

Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeler ve pazarlıklar sonrasında Tek Adam rejimine “Evet” açıklaması yapan ve partisinde yarılmaya yol açan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de iç savaş KHK’sine tepki gösterenler arasında yer aldı.

Partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Destici, maddenin dilindeki muğlaklıklara dikkat çekip “Gelecekteki eylemlerin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin devamı niteliğinde terör eylemleri olduğuna ‘kim’ karar verecek?” diye sordu. Destici devamında şöyle konuştu:  “Bu madde tekrar ele alınmalı; ya ilgili madde metninde geçen ‘devamı niteliğindeki…’ ifadesi çıkarılmalı ya da bu maddede cezai muafiyet elde eden sivillerin dokunulmazlıklarının 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahıyla sınırlı olduğu, yarın bir gün bir yargıcın yorumuna bırakılmayacak şekilde net bir şekilde yazılmalıdır. Ortada bir yanlışlık ve yanlış anlaşılma varsa yanlışta direnmenin anlamı yoktur.”

 

Genel Başkanımız Mustafa Destici, ortada bir yanlışlık ve eksiklik varsa bunun düzeltilmesi gerektiğini söyledi.http://www.bbp.org.tr/genel_baskan_gundemi_detay.php?kid=1080 

Perinçek düzeltme istedi, öneri sundu

Son dönemde Saray iktidarı ile sıklıkla kol kola giren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de iç savaş düzenlemesine Aydınlık gazetesindeki köşesinden karşı çıktı. Hükmün, 15-16 Temmuz ile sınırlı kalmayacak genel bir sonuç doğurduğunu söyleyen Perinçek, düzenlemeye doğrudan karşı çıkmak yerine nasıl düzeltilebileceğine dair öneriler sundu. Perinçek’in dört önerisi şöyle oldu:

  • “Resmi görev” değil, “kamu güvenlik görevi” ifadesinin kullanılması
  • Kişilerin dokunulmaz kılınması değil, “darbenin bastırılması kapsamındaki eylemler” ifadesinin kullanılması
  • “Darbeyi bastırma” kapsamının sınırlı tutulması, kimsenin “Darbeyi bastırıyorum” diye teslim olan darbeciyi kayışla dövmesi veya aşağılaması gibi hukukdışı yorumlara kapı kapatılması
  • Geniş zaman anlamının kaldırılıp “15-16 Temmuz” ibaresinin eklenmesi.

TÜSİAD ve AKP’deki huzursuzlar tepkilerini dile getirmişti

TÜSİAD, erken tepki gösterenlerin başında geldi. Örtük bir dille iç savaş riskine dikkat çeken TÜSİAD, yazılı açıklamasında “Ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir. Çünkü başka niyetle kullanılmaya elverişli bu düzenlemeler toplumun huzurunu etkileyecek birçok sıkıntıya neden olabilir” dedi, derhal düzenlemeye gidilmesini ve OHAL’in kaldırılmasını istedi.

Bugüne dek kırılma yaratacak çıkışlar yapmasa da AKP içindeki “huzursuzlar”ın temsilcisi görülen Abdullah Gül de TÜSİAD ile benzer bir dil kurdu. Gül, “KHK’nin yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum” derken, Bülent Arınç da Gül’ün bu mesajını paylaşarak safını belli etti.

Geleneksel sermaye ve AKP içindeki “huzursuzlar”ın eğilimi kendi medyalarında da karşılığını buldu. Hürriyet ve Karar gazetelerinin köşelerinde KHK’deki iç savaş düzenlemesi açık bir dille eleştirildi, derhal düzenlemeye gidilmesi ve OHAL’in kaldırılması istendi.

Sendika.Org

Son Haberler

İlgili Haberler