Frankfurt Kitap Fuarı’nda güllaçlı tatlı ve köfte hazırlayıp konukların beğenisine sunan Şef Refika Birgül, “Türk mutfağındaki çeşitlilik dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bizim bu zenginliği hakkıyla anlatmamız lazım” dedi.
Türk veya Türkiye mutfağı üç bileşimden oluştuğunu kaydeden Birgül, “Bizans ve Roma etkisindeki karışık İstanbul mutfağı, Anadolu mutfağı ve Osmanlı mutfağı. 600 yıl boyunca dünyanın en büyük imparatorluklarından birisi, Amerika’nın iki katı kadar toprağını biraraya getiren Osmanlı’nın mutfağından bahsediyoruz. En çeşitli topraklardan bahsediyoruz. Çok büyük Hindistan ve Çin yerlerinde kalmış. Bunların hepsi yemekte ortaya çıkıyor. Yemekte ortaya çıkan çeşitlilik hiçbir ülkede yok. Bu çeşitliliği hakkıyla göstermemiz gerek. Jamie Oliver, olmayan mutfağına yeni şeyler yaratmak için uğraşıyor. Bizde olanlar müthiş güzel. Cebi para dolu çocuk için yolda bulduğu bin lira farklı, fakir çocuk için farklı anlam taşıyor, mutluluktan ölür. İşte biz o zengin çocuklarız” dedi.
Güllaç melek kanadı gibi
Refika Birgül, yemek şovu sırasında konuklara sert güllaç yapraklarını vererek koparıp tatmalarını istedi. Ardından da güllacı sütlü, çikolatı sosa bandırıp sundu. Yemeklerin çok farklı tekniklerle daha da çeşitlendirilebileceğini kaydeden Refika Birgül sözlerine şöyle devam etti: “Sunumda tek bir malzemeden bile bugüne uygun yeni, farklı tatlarda yemekler çıkarabileceğini gösterdik. Çok basit, melek kanadı gibi duran güllacın aslında nasıl meşaketli şekilde yapıldığını da gösterdik. Başka kültürler savaştan, açlıktan bu kadar sade ürünü yapacak zamanları olmadı. Biz ise o inceliği yapacak vakit bulduk. Kipri şeklinde yaptığımız güllaç pişerken etin suyuyla , başka tür lezzetlendi. Köfte de zaten çeşitliliği içinde barından bir ürün. Güllacı Ramazan sofralarından tanıyoruz. Sütle gayet güzel oluyor. Ama biz bunu çikolata ile de zenginleştirdik”
