10.5 C
Almanya
Cuma, Mart 29, 2024

‘İnsan kaçakcılığı iddiaları Türk vatandaşlarını zor durumda bırakacak’

Eski Yeşiller Federal Milletvekili, Avukat Memet Kılıç, AKP’li belediyelerle gündeme gelen insan kaçaklığı iddialarının Avrupa Birliği yetkililerin yeşil ve gri pasaportlar konusundaki endişelerini haklı çıkardığını söyledi. Kılıç, “Her gelenin durumu mercek altına alınıyordu, şimdi ise mikroskopla bakılacak. Bu derin inceleme hep Türk vatandaşlarının aleyhine olacak. Korkunç bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

Avrupa Birliği yetkililerinin yıllardan beri hizmet (yeşil ve gri) pasaportlarının orantısız şekilde çok verildiği şikayetine Türkiye’nin şiddetle karşı çıktığını kaydeden Kılıç, “Görüştüğüm kimi yetkililer açıkça, ‘Şimdi niye karşı çıktıklarını daha iyi anlıyoruz. Muslukların kapanmasını istemiyorlardı’ diyorlar. Ortaya çıkan resim şu: Kaygıların tamamı doğru çıktı. AKP’li belediyeler tüm yaptığı işlerde, devletin kendisi için var olduğunu düşünüyor. Her bir işten para kazanmanın hesabını yapıyor. Türkiye’den iş için veya aile birleşimi yoluyla geliniyor. Uzman olarak gelinebiliyor. Her gelenin durumu mercek altına alınıyordu, şimdi ise mikroskopla bakılacak. Bu derin inceleme hep Türk vatandaşlarının aleyhine olacak. Korkunç bir durumla karşı karşıyayız. AKP insanların umutlarını, geleceğini, ülkenin itibarını yerle bir etti” diye konuştu.

“İÇİŞLERİ BAKANI İSTİFA ETMELİ”

Almanya’ya getirilen insanların giderlerini davet edenin karşılaması gerektiğini kaydeden Kılıç, “Türkiye’de Pasaport Kanunun 14/B maddesine göre, pasaportları İçişleri Bakanlığı, Nüfus Genel Müdürlüğü veriyor. Pasaportu tamamen siyasi otorite güdümüne aldılar. Adı insan kaçakçılığında anılan kişiler bir limitet şirketi üzerinden Almanya’ya getirilmiş. Limitet şirketinin ana parası ise 25 bin avro. Geriye kalan gideri ise bu kişilere izin veren kurum yani Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı karşılar. İçişleri Bakanlığı “Konuyu araştırıyoruz” diyor. Bu, bir suça karışan hakimin, kendi davasını görmesi gibidir. Demokratik ülkelerde bu gibi durumlarda içişleri bakanı istifa eder. Türkiye’de de konunun idari ve ceza hukuku açısından değerlendirilmesi için içişleri bakanı istifa etmeli ve meclis araştırma komisyonu kurmalıdır. Sorumlular ortaya çıkarılmalıdır. 2018 yılında ilk iddialar ortaya çıktıktan sonra gelenler bir derneğe üye yapılmaya başlanmış” dedi.

İNSAN KAÇAKCILIĞININ CEZASI AĞIR

Avukat Kılıç, Başsavcısı Thomas Klinge’nin verdiği bilgiye göre 30 Temmuz – 1 Ağustos arasında Hannover’e 53 kişinin davet edildiğini, bunların 46’sının geldiğini, beşinin ise sığınma başvurusu yaptığını kaydetti.

Geriye kalanların akıbetinin bilinmediğini kaydeden Avukat Kılıç, “Birçoğu zaman kazanmak için sığınma başvurusu yapmamış olabilir. Ama yakalandıklarında başvuru yaparlarsa bu kez inandırıcılıklarını kaybetmiş olurlar. Her şekilde Almanya’da kaçak durumundalar. Alman İkametgâh Yasası’nın 96 maddesine göre kişileri illegal getiren kişilere üç aydan beş aya hapis cezası, ticari olarak yapılması durumunda ise altı aydan on yıl hapis cezası verilir. Alman Ceza Kanunu’nun 232. maddesi de altı aydan 10 yıla kadar ceza öngörüyor. Dolasıyla insan kaçakçılığı ağır bir suçtur” diye konuştu.

Memet Kılıç, Almanya’da insanların her türlü dış geziye şahsi pasaportlarıyla gittiğini, yeşil veya gri pasaport benzeri kimliklere gerek duyulmadığı bilgisini de verdi.

birgun.net/avrupa

foto: Memet Kilic / instagram

Son Haberler

İlgili Haberler