8.5 C
Almanya
Perşembe, Mart 28, 2024

Käs 25 yaşında: Alman mizahına kalkınma yardımı

Almanya’daki göçmen kökenli kabare sanatının öncüsü Şinasi Dikmen’in eşi Ayşe Aktay’la Frankfurt’ta kurduğu kabare tiyatrosu 25’nci yılını özel bir programla kutladı.

Aynı zamanda Dikmen’in 75’nci yaşgününe ve Almanya’ya gelişinin 50’nci yılına denk gelen kutlamada uzun bir aradan sonra yeniden sahne alan Şinasi Dikmen, “Käs”in nasıl “Alman mizahına Türkler’den kalkınma yardımı“nın bir kurumu haline geldiğini anlattı.

GÜRSEL KÖKSAL  – FRANKFURT

Kuruluşundan çok kısa zaman içinde sadece Frankfurt’un değil, tüm Almanya’nın en tanınan politik kabare tiyatroları arasında yerini alan “Käs“ (Das Kabaret Änderungsschneiderei), 25’nci yılını özel bir programla kutladı.

“Alman mizahının Türkler’den kalkınma yardımına ihtiyacı var” sloganıyla kurulan ve halen bu iddiayla varlığını sürdüren “Käs”in kutlamasında, kabareye yedi yıl önce son veren ve kendisini yazmaya adayan Şinasi Dikmen bir kez daha sahneye çıktı.
“Bu şansı belki bir daha 25 yıl sonra bulabilirim” diyen Dikmen’in bu akşama özgü özel programı aynı zamanda “Käs”in tarihinin mizahi sunumuydu. Sadece tiyatronun 25’nci yılı da değildi kutlanan. Dikmen’in doğum tarihi tam olarak belli değil, ama 75 yaşında olduğu kesin, o da kutlandı. Bir de bir kaç ay gecikmeyle usta sanatçının Almanya’ya gelişinin 50’nci yılı. Ulm’deki bir hastanede hastabakıcı olarak çalışmak üzere 6 Nisan 1972 tarihinde Almanya’ya ayak basmış.

Käs’in çekirdek ekibi.

Ama sadece Şinasi Dikmen’e ait değildi bu kutlama. Günümüz Frankfurt’unun kültürel simgeleri arasında yer alan bu tiyatronun gelişiminde ve kurumsallaşmasında, daha da önemlisi pandemi döneminde ayakta kalmayı başarıp, kaldığı yerden devam etmesinde büyük emeği olanlar da, katkıda bulunanlar da sahne aldılar bu vesileyle.
Örneğin 25 yıl önce eşi Dikmen’le Frankfurt’a gelip “Käs”i kuran Ayşe Aktay da sahneye çıkıp, şimdi artık üzerinde gülünüp geçilen kuruluş döneminin zorluklarını anlattı. Kendisi de Dikmen gibi sağlık sektöründe çalışmak üzere Almanya’ya gelmiş olan Aktay, tiyatronun mali sorunlarından, teknik alt yapısına, temizliğinden, bilet satışına kadar her şeyiyle ilgilenerek bu güne gelmesinin mimarı. “25 yıl sonunda nihayet sahneye çıkabildim. Birçoğunuz belki beni gişede bilet satan asık suratlı olarak biliyordur” diyen Aktay, aslında çocukluğundan itibaren tiyatroya gönül verdiğini, okul yıllarında tiyatro oynadığını anlattı. Hatta bir keresinde izleyiciler arasında yer alan İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’nden teklif bile almış. Ancak sahnede kariyer şansını babasının “Önce doğru dürüst bir meslek öğrenmelisin!” uyarısıyla kaçırmış.
Yeniden sahneye çıkma şansı yıllar sonra Şinasi Dikmen’le tanıştığında karşısına çıkmış, ama oradan da sonuç alamamış:
“Şinasi’yle tanıştığımda bana bir tiyatro açmak istediğini söyledi ve benim de buna katılıp, katılmayacağımı sordu. ‘Sahneye çıkmak için işte bir fırsat’ diye düşündüm, umutlarım yeniden canlandı. Ama sahnede kariyer için yolum zorluklarla doluydu. Önce temizlik yaparak, bulaşık yıkayarak, tozları alarak, çay, kahve yaparak, servis yaparak, bilet satarak, büro ve muhasebe işlerini üstlenerek, para ve borçların hesabını yaparak başladım. Hepsini hallettim, günün birinde sahnede yerimi alabilirim umuduyla. Ama bu kez de Şinasi ‘ailede bir kişi yeter’ dedi.”
Ama 25 yılda bir kez de olsa sahneye çıkabildiğini hatırlatan Aktay, “Kimbilir belki ‘Käs’in 50’inci yılında kimseye kulak asmam ve 96 yaşımda ataerkillik üzerine esaslı bir kabare yaparım” diyerek, umutlarını yaşattığını kaydetti.

Şinasi Dikmen çocukları, torunları ve yeğenleriyle

BAŞARININ ARDINDAKİ TEKNİK DESTEK

Frankfurt’un merkezine çok yakın “Finkenhofstr.”deki 70-75 kişinin sığabildiği küçük bir salonda kurulan ve son 20 yıldır yine kent merkezinde sayılabilecek “Naxoshalle”de, eski bir makina fabrikası tesislerinden kalan binalardan birinde yaşamını sürdürden “Käs”in istikrarlı başarısının arkasındaki mimarlardan biri de Mustafa Pekdemir. Asıl mesleği mühendislik olan Pekdemir, son 3,5 yıldır tiyatronun genel müdürlüğünü yürütüyor. Ama başından beri “Käs“ ekibinin bir parçası. Önceleri dışarıdan verdiği desteklerle, Aktay ve Dikmen’in karşılaştıkları teknik sorunları çözülmesine yardım etmiş. Bilet rezervasyonu ve satışı için internetin devreye girmesi sürecine eşlik etmiş. Şimdi de çekirdek kadrosu yedi kişiden oluşan Kas ekibinin başında, tiyatronun herşeyinden sorumlu.
Pekdemir de kutlama akşamın “sahneye çıkma“ fırsatını değerlendirdi.
“Ayşe ve Şinasi’yle ilk karşılaşmam Finkenhofstr.‘deki mekanda oldu. Geldim, gördüm ve kaldım. İzleyici olarak geldim. O dönemin altyapısını ve uyuklayan potansiyelini gördüm. Dost, destekleyici, teknik danışman, yardımcı olarak kaldım. Käs’in o günlerdeki en modern en modern tesisatı iki hatlı bir ISDN cihazıydı, yani bir telefon ve bir faks. Artık E-Mail ve internetle çalışılması gerektiğini hatırlattığımda ‘burası bir devlet dairesi ya da üniversite tesisi değil‘ cevabını almıştım. Ama sonuçta sadece E-Mail ve internet değil, tüm teknik gelişmeler birbiri ardından Käs’i buldu” diyerek, artık bilet rezervasyon ve satış işlemlerinin esas olarak internet üzerinde yürüten tiyatronun gelişim sürecine ilişkin gözlemlerini anlattı.
Käs’in 25 yıl önceki ilk programının bir A4 sayfasına sığdığını hatırlatan Pekdemir, “Şimdi her sezon 52 sayfalık bir program kitapçığı çıkarıyoruz” dedi.
Tiyatronun geleceğine ilişkin ipuçları da veren Pekdemir, programlarında klasik kabarenin yanısıra, “Poetry-Slam, Podcast ve Standup Komedi“ gibi farklı formatlardaki sunumlara da yer vereceklerini söyledi.
Almanya’daki kabare alanındaki sanatçıların yüzde 90’ının “Käs”te sahne aldığını gururla vurgulayan Pekdemir, başta “Käs’i Destekleme Derneği” olmak üzere bu başarıya destek veren herkese ve tabii ki ekibine teşekkür etti.

FRANKFURT’UN KUTLAMASI VE TEŞEKKÜRÜ

Frankfurt şehir yönetimi de üst düzey bir temsilcisinin bizzat katılımıyla “Käs”i kutladı. Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürden Sorumlu Encümeni Ina Hartwing’in selamlarına da getiren Kültür Dairesi Müdürü Johannes Promnitz, “Käs”in Franfurt kültür dünyasının vazgeçilemez bir parçası olduğunu hatırlattı. “Çok sayıda genç sanatçıya ilk şansı siz tanıdınız. Çok sayıda sanatçının düzenli olarak sahneye çıkmasına olanak verdiniz. Böylece Frankfurt’un bu alandaki temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladınız” diyen Promnitz, şehir yönetimi olarak teşekkür ettiklerini söyledi.

TÜRKLER TİYATROYA GİDİYOR MU?

Şinasi Dikmen, sahne kariyerini sanat hayatının 30’ncu yılında (2015), yine burada gerçekleştirilen özel bir gösteriyle sonlandırmıştı. Almanya’da Almanca kabare yapan göçmen kökenli sanatçılar günümüzde artık normal bir durum. “Käs“in her yeni programında ya da televizyon yayınlarında bu sanatçılardan bir bölümüne rastlamak mümkün. Ama 30-40 yıl öncesinin Almanyası’nda böyle bir şey olağanüstü sıradışıydı.
Şinasi Dikmen işte bu sanatçıların öncüsü.
70’li yılların sonlarında ilk kez Ulm Şehir Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Dikmen, bu arada çok sayıda mizah kitabı da yazdı, ama sanatseverlerin hafızasında bir kabaretist olarak kaldı. Alman kaberesinin en büyük isimlerinden Dieter Hildebrandt’ın ünlü programı “Scheibenwischer”de sahne aldı. 1986’da Muhsin Omurca’yla birlikte kurdukları “Knobi Bonbon”, Almanya’da bir ilkti. Eşi Ayşe Aktay’la birlikte 1997’de Frankfurt’a gelip, kendi salonu olan bir kabare tiyatrosu kurma hedefini gerçekleştirdiğinde zaten Almanya çapında tanınmış, ödüllü bir sanatçıydı.
Ama onun Frankfurt’taki 25 yılda Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenlerin tarihi açısından da önemli. Türkiye’den bu ülkeye çalışmak üzere gelen iki insan, bir ilki başarıyordu, üstelik “Alman mizahına Türkler’den kalkınma yardımı” iddiasıyla.
“Käs”in başarısı Almanya ve Frankfurt için de önemliydi.

Gazeteci-Yazar Dr. Yüksel Pazarkaya da eşi ve kızıyla kutlamaya katıldı

Dikmen, 75’nci yaşını, Almanya’ya gelişinin 50’nci ve kurduğu tiyatronun 25’nci yıldönümünü kutladığı programında “Käs“in kuruluş dönemindeki zorlukları anlatırken kimseyi incitmemeye özen gösterdi. Ama kahkalarla karşılan bu öykü, ne denli zorlu engeller olduğunu gösteriyordu. Hele Dikmen’in nazikçe yaptığı uyarıya rağmen adını bile yanlış söylemekten vazgeçmeyen, başından sonuna kadar Almanca süren “sorgulama“ sürecinin finaline doğru kendisine “Ne Almanc tiyatro mu yapıyorsunuz? Peki Almanca biliyor musunuz?“ sorusunu yönelten belediye memuruna, Frankfurt’ta açmak istediği “kabare tiyatrosu“nun, kadınların striptiz yaptığı “kabare salonu“ olmadığını anlatmaya çalışırken yaşadıkları, başlıbaşına “gülerken ağlatacak” (ya da kızdıracak) bir “kara mizah” örneğiydi.
İlk yıllarda mali sıkıntılar içinde geçen dönemleri anlatırken “Para dert değildi. Yani benim derdim değildi. O işlere Ayşe bakıyordu. Onun derdiydi” diyen Dikmen, “Ama iyi ki de öyleydi, yoksa bu tiyatro bir gün bile ayakta kalamazdı” diyerek, son 25 yılın görev bölümünü kendince tarif etti.
Ancak Dieter Hildebrandt (1927-2013), Frankfurt’un unutulmaz kabaretisti Matthias Beltz (1945-2002), kent kültürünün en önemli şahsiyetlerinden “Tigerpalast”ın kurucusu Jonny Klinke başta olmak üzere, bir kısmı izleyiciler arasında bulunan Alman dostlarından, komşularından ya da resmi kurumlardan gördüğü desteklere de işaret etmeyi ihmal etmedi. Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) verdiği “Kültür Ödülü”nün “Käs“e bir Frankfurt Kurumu statüsü kazandırdığını vurguladı. Kendiliğinden tiyatroya gelip, programları kent içinde dağıtan gönüllü tiyatrosever emekli Almanların unutulmaz desteğini sevgiyle hatırlattı.
Sonunda Dikmen’in kendi sözleriyle “Sheakspeer’i bile kıskandıracak“ bir tiyatro çıktı ortaya. 50 yıl önce Almanya’ya çalışmak gelen Şinasi Dikmen’in ve eşi Ayşe Aktay’ın temellerini attığı “Käs”in Frankfurt Konservatuarı’nda öğrenimlerini sürdüren genç müzisyenlerin icraatlarıyla zengileşen gümüş yıldönümü böylece geride kaldı.
“Türklerin dilinden Almanca kabare”nin öncüsü Şinasi Dikmen’in tiyatrosu şimdi her defasında daha da zenginleşerek, Alman, Türk, Arap, Yunanlı, Afgan ya da Yahudi, Müslüman, Hristiyan farketmeden toplumun her kesiminden sanatçılarla Frankfurt’u “güldürüyor”, Almanya’ya “mizah alanında gerekli kalkınma yardımını” sürdürüyor.

Son Haberler

İlgili Haberler