4.2 C
Almanya
Cumartesi, Nisan 20, 2024

Köy Enstitüleri’ne ahlaksızlık yuvası suçlaması

Milli Eğitim Bakanlığı Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullarda öğretmenlere ücretsiz dağıtılan “Felsefeden Tecrübeye Etkin Öğretmenlik” kitabında yer alan skandal ifadeler tepki çekti.

Birkaç bölümden oluşan kitapta, Köy Enstütüleri ahlaksızlıkla itham edilirken, öğrencilerin dayak ile terbiye edilmesi meşru gösterildi. Öğretmenlerden kitabı okuyarak bir toplantı yapmaları istendi. Öğretmenlere dağıtılan forumda, öğretmenlere, “en çok sevdiğiniz kısım nedir, kitabın anafikri nedir, ne anladınız, katıldığınız noktalar nelerdir” gibi sorular yöneltildi. Formu dolduran öğretmenlerin cevapları Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göndermeleri istendi.

“Yüksek okullar anarşi yuvası”
Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, Eğitim Bilimleri ve Sosyal Araştırmalar Derneği (EBSAD) ile ortak hazırladığı kitapta, Köy Enstütüsü’ndeki öğretmenlerin ahlaksızlık ile suçlandığı bölümde şu ifadelere yer verildi:
“Milletin milyonlarca para harcayarak açtığı yatılı okullara, bilhassa dikkat edilmelidir. Buralarda okuyanlar, aile çevresinden daha da koptukları için bozulmaya çok müsaittirler. Şehirlerden uzak yerlerde kurulmuş olan eski köy enstitülerinin, kötü hocalar elinde bir ahlaksızlık yuvası haline geldikleri unutulmamalıdır. İyi yetişmiş yeter sayıda öğretmen olmadıkça, yatılı okullar açmak memleketi çöküşe götürür. Bu nevi okullar, okul-dışı heyetler tarafından daimi kontrol altında bulundurulmalıdır. Bende öyle bir intiba hasıl olmuştur ki birçok yatılı okul, bilhassa yüksek okullar, bir anarşi ve ahlaksızlık yuvası haline gelmiştir.”

 

 

“Tarikatlar gitti, meyhaneler geldi”
Eskiden herkesin bir tarikat üyesi olması ile övünülen kitapta şu ifadelere yer verildi:
“Okul açıyoruz fakat öğrencilerin okul dışı okuma, çalışma ve eğlenme yerlerine önem vermiyoruz. Bugün Türkiye’de pek çok okul çift tedrisat yapıyor. Üniversitelerde bile gece dersleri var. günde okula bir kaç saat çocuklar, kalan zamanlarını nerede geçiriyorlar? Sokakta, kahvehanelerde veya bilinmeyen yerlerde…
Terbiyeyi sadece okula inhisar ettirmek yanlış bir görüştür. Yalnız çocukları değil, gençleri, yetişkinleri bile terbiye edecek, zararsız bir şekilde eğlendirecek okul dışı yerlere, kütüphanelere, tiyatrolara ve müzelere ihtiyaç vardır. Eski çağlarda insanları bir araya getiren , onlara psikolojik ve sosyal terbiye veren bi yığın müessese vardı. Köylere varıncaya kadar teşkilatları uzanan tekkeler, din esasına dayanan terbiye müesseseleri idi. Hemen herkes bir tarikata, bir tekkeye, bir şeyhe mensuptu. Buralara son derece sıkı bir disiplin altında gidiliyordu.

Türkiye’de eski tekkeler bozulduktan ve kapatıldıktan sonta, o pis kahvehane ve meyhanelerin dışında insanları bir araya getiren ve onlara sosyal terbiye veren müessese kalmadı.”

“Öğrenci kulupleri kumarhanedir”
Öğrenci kulüplerinin de kumarhane olması ile suçlanan kitapta, “Kulüp denilen yerler umumiyetle kumarhanelerdir. Bugünün gençlerini toplayan ve onlara müşterek terbiye veren, bütün bozauk düzen şekillerine rağmen, spor kulüpleridir. Mizaç ve karakterleri dışa dönük olanlar kendilerini tatmin eden çevrelere ihtiyaç duyarlar. Disiplinli şekilde çalışan Marksistler, gençlerin bu ihtiyaçlarından bol bol istifade etmektedir” denildi.

Öğrencilere dayak önerisi
Dayağın da meşru gösterildiği kitapta, “En kötü çevresi ile disiplinsiz bir okuldan daha iyidir. Zira ne de olsa, anneler ve babalar çocuklarına ahlak ve adabın temellerini icabında dayakla öğretirler. Okullarda bir araya gelen çocuklar, iyi kontrol edilmezlerse,i grup psikolojisi dolayısıyla bozulur. Kendileri iyi yetişmemiş, ne bilgi, ne de manevi otoriteye sahip olan öğretmenlerin girdiği kalabalık sınıflarda, eğer çocuklarımızın ahlakları daha fazla bozulmuyorsa, bunun sebebi; Türk ailesinde eski örf ve adetleri hala devam etmesidir” ifadeleri yer aldı. Burcu Cansu / birgun.net

Son Haberler

İlgili Haberler